1 Şubat 2019 Cuma

gidişin gidişatımı değiştirdi

gidişin gidişatımı değiştirdi sevgilim
kadeh dolduruyorum, küllük dolduruyorum
çile dolduruyorum artık
gün doğumlarını izleyecek mecal yok
gün batımlarında yürüyorum
eskisi gibi mükellef sofralar kurulmuyor
ne laf lafı açıyor ne de çeneler ağrıyor gülmekten
kadehler kalkıyor yine fakat çok az tını var artık

gidişin gidişatımı değiştirdi sevgilim
gündüz işle güçle, gece eşle dostla
şarkıyla, şiirle avunuyorum artık
ağladığın bir fotoğrafın vardı hani
bakıp bakıp güldüğümüz
onu hatırlıyorum
güldüğün fotoğrafların kalmış bende
bakıp bakıp ağlıyorum

gidişin gidişatımı değiştirdi sevgilim
karnımın tok olduğuna, sırtımın pek olduğuna
gözüme toz kaçtığına inandıramıyorum artık
senden söz açıyorlar, beni sınıyorlar
bakışlarımı pencerelere kaçırıyorum
anılar gözlerime perde çekiyorlar

gidişin gidişatımı değiştirdi sevgilim
sabrımın selamete, çabamın nihayete
fikrimin hürriyete ereceği yok artık
solmuş saksıda unuttuğun çiçek
korkarım sonum ona benzeyecek

çağrı öztürk








bu şiir
ot dergi, şubat 2019
sayısında yayımlandı.



bu şiir çok sevildi, çok paylaşıldı. özellikle son iki mısrası sosyal medyada solmuş çiçek görselleri ile dolaşıma sokuldu. youtube kanalım için mini belgeseller hazırladığımı bilen arkadaşlarımın bu şiiri seslendirmem gerektiğini öğütlemeleri ile de ortaya bu seslendirme projesi çıkmış oldu.


lila

yağmurdan kaçarken
doluya tutulmak gibi bir şey
sana rastlamak, yeniden sevmek
engeller var biliyorum, ben hep gidiyorum
beklerim diyorsun, bekleyemezsin lila

pervasızım
yanlış yerlerde oksijen alıp
karbondioksit veriyorum
bunları bana sen söylemiştin
sağırlar çarşısında gazeller atıp
büyük bütçeli hayaller kuruyorum
düşüp düşüp yılanlara sarılıyorum
bunları sana ben söylemiştim
anlamalısın, kimyalarımız farklı
uyuşur diyorsun, uyuşmaz lila

uykumuzdan başka neyimiz var?
uyumuyorum, sen uykusuz kalabilir misin?
geceleri otomobil çakmaklarını andırırlar
gözkapaklarımla sigaranı yakabilir misin?
tedavilere cevap vermiyor şu yazın zehri
kaç kalem tükendi elimde sayabilir misin?
bana hep hasret kalacak, bitap düşeceksin
telefon hatları kokumuzu taşımayacak
taşıdıkça ağırlaşan bir nesne hasret!
taşırım diyorsun, taşıyamazsın lila

çağrı öztürk






bu şiir
rıhtım dergi, şubat 2019
sayısında yayımlanmıştır.

www.rihtimdergi.com/lila




Sayfa Başına Dön